Maddemi Piyasaya Arz Etmeyip Kendi İmalatımda Kullanacaksam Sınıflandırma Yapmalı mıyım?
Evet, yapmalısınız. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) kapsamında, Madde 2 ve Ek-8‘de belirtilen koşulları sağlayan maddeler, piyasaya arz edilmeseler bile sınıflandırılmak zorundadır. Bu düzenleme, işletme içindeki kimyasal maddelerin güvenli kullanımını ve iş sağlığına uygunluğunu sağlamak amacıyla getirilmiştir
Hayır, yapmanıza gerek yok. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) Madde 41‘e göre, sadece piyasaya arz edilen ve zararlı olarak sınıflandırılan maddelerin sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yapılmalıdır. Üretilen maddenin miktarı fark etmeksizin, bu bildirim zorunluluğu yalnızca piyasaya arz edilen zararlı maddeler için geçerlidir.
Kendi İmalatım İçin Madde Üretiyorum ve Piyasaya Arz Etmiyorum, Bu Maddenin Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimini Yapmalı mıyım?
Yılda 1 Kg Ürettiğim ve Piyasaya Arz Ettiğim Zararlı Maddenin Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimini Yapmalı mıyım?
Evet, yapmalısınız. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) Madde 41‘e göre, madde miktarına bakılmaksızın, piyasaya arz edilen zararlı maddelerin sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yapılması zorunludur. Zararlı olarak sınıflandırılan her madde için bu yükümlülük geçerlidir.
Hayır, yapmak zorunda değilsiniz. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) Madde 41‘e göre, salınım yapmayan ve eşya içinde piyasaya arz edilen maddeler için sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durum, yalnızca salınım yapmayan kanserojen maddeler için geçerlidir.
Salınım Yapmayan Yılda 1 Ton veya Üzerinde Kanserojen Bir Maddeyi Eşya İçinde Piyasaya Arz Ediyorum, Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimi Yapmak Zorunda mıyım?
Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimi Yaparken Karışım Üretimi veya İthalatında Bileşenler Nasıl Bildirilir?
Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimi (SEA Bildirimi), madde bazında yapılmalıdır. Bu nedenle, bir karışım söz konusu olduğunda, karışımın içeriğindeki zararlı maddelerin her biri ayrı ayrı ele alınmalı ve sınıflandırma ile etiketleme bildirimi bu maddeler bazında yapılmalıdır. Karışımın tamamı yerine bileşenlere odaklanarak, her zararlı madde için SE bildirimi gerçekleştirilmelidir.
Evet, 1 Haziran 2014 itibariyle sadece zararlı olarak sınıflandırılan maddelerin bildirimi yapılmaktadır. Zararlı olarak sınıflandırılmayan maddeler, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) kapsamında bildirime tabi değildir. Bu düzenleme, yalnızca tehlike arz eden maddelerin kontrol altına alınmasını hedeflemektedir.
1 Haziran 2014 Tarihi İtibariyle Sadece Zararlı Maddelerin Bildirimi Mi Yapılıyor?
1 Haziran 2014 Tarihi Öncesinde Üretilen veya İthal Edilen Maddeler Bildirime Tabi Mi?
Evet, 1 Haziran 2014 tarihi öncesinde üretilen veya ithal edilen maddeler, bu tarihten sonra da üretimi veya ithalatı devam ediyorsa, bildirime tabidir. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) gereği, bu tür maddeler için sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yapılması zorunludur.
Evet, polimerler Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) kapsamındadır. Bu nedenle, polimerlerin sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama süreçleri mevzuata uygun şekilde yönetilmelidir.
Polimerler, SEA Yönetmeliği Kapsamında mı?
Güvenlik Bilgi Formları Hangi Yönetmeliğe Göre Hazırlanacak?
Güvenlik Bilgi Formları (GBF), 26/12/2008 tarihli ve 27092 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddeler ve Müstahzarlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formlarının Hazırlanması ve Dağıtılması Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanmalıdır.
Ayrıca, mevcut yönetmeliğin, 11/12/2013 tarihinde yayımlanan Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) ile uyumlu hale getirilmesi için çalışmalar sürdürülmektedir. GBF’ler, kimyasal maddelerin güvenli kullanımını sağlamak için yasal gerekliliklere uygun olarak düzenlenmelidir.
Hayır, zararlı maddelerin Kimyasal Kayıt Sistemi (KKS) üzerinden yapılan sınıflandırma ve etiketleme bildirimi ücrete tabi değildir. Bu süreç, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) gereği ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir.
Zararlı Maddelerin KKS Üzerinden Yapılan Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimleri Ücrete Tabi mi?
Zararlı Maddelerin ve Karışımların Etiketleri Türkçe Olmak Zorunda mı?
Evet, Türkiye’de imal edilen veya ithal edilen zararlı madde ve karışımların etiketleri Türkçe olarak hazırlanmak zorundadır. Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) gereğince, etiketlerin Türkçe olması yasal bir zorunluluktur.
Ayrıca, tedarikçiler, Türkçe etikette belirtilen detayların birebir aynı olması koşuluyla, etikette Türkçenin yanında başka diller de kullanabilir. Bu düzenleme, ürünlerin güvenli kullanımı ve yasal uyumun sağlanması açısından kritik bir öneme sahiptir.
Yurtdışında yerleşik firmaların, Türkiye’ye ürün göndermeleri durumunda sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yükümlülüğü, ithalatçılara aittir. Ancak, ticari sırların korunması amacıyla bu yükümlülük, yurtdışında yerleşik gerçek veya tüzel kişiler tarafından, bir sözleşme ile belirlenmiş Türkiye’de yerleşik temsilciler aracılığıyla da yerine getirilebilir.
Bu düzenleme, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) kapsamında, hem ticari sırların korunmasını hem de yasal uyumun sağlanmasını amaçlamaktadır.
Yurtdışında Yerleşik, Türkiye’ye Ürün Gönderen Bir Firma Bildirim İçin Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Biyosidal Aktif Madde İçeren ve Biyosidal Ürün Yönetmeliği Kapsamında Olmayan Bir Karışımın Etiketinde Aktif Madde Adı ve Miktarı Belirtilmeli Mi?
Evet, belirtilmelidir. Bir karışımın akut toksisite, deri aşınması veya ciddi göz hasarı, eşey hücre mutajenitesi, kanserojen, üreme sistemine toksik, solunum veya deri hassasiyeti, belirli hedef organ toksisitesi veya solunum için zararlı olarak sınıflandırılmasında katkıda bulunan maddelerin kimlikleri etiket üzerinde yer almalıdır.
Bu bağlamda, karışımın zararlı olarak sınıflandırılmasında etkili olan ve insan sağlığına yönelik önemli zararlara neden olan maddelerden en fazla dört maddenin kimyasal adı etikette belirtilmelidir. Gerekirse bu sayı artırılabilir. Ayrıca, bu maddelerin miktarının da etikette açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Bu düzenleme, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) kapsamında, kimyasal güvenliğin sağlanması amacıyla getirilmiştir.
Sınıflandırma ve Etiketleme Bildirimi Ne Zaman Yapılmalıdır?
1 Haziran 2015 tarihinden itibaren, piyasaya arz edilen maddeler ve karışımların zararlı olarak sınıflandırılmasına neden olan maddeler için, piyasaya arz edildikleri tarihten itibaren 1 ay içinde sınıflandırma ve etiketleme bildirimi yapılması zorunludur.
Ancak, 1 Haziran 2015 tarihinden önce piyasaya arz edilen maddeler için, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik (SEA Yönetmeliği) hükümlerine uygun olarak, 1 Haziran 2014 ile 1 Haziran 2015 tarihleri arasında bildirim yapılması gerekmektedir.
Bu düzenleme, kimyasal maddelerin sınıflandırılması ve etiketlenmesiyle ilgili yasal uyumun sağlanmasını hedefler.
Kimyasal Değerlendirme Uzmanı (KDU) eğitimleri, yetkilendirilmiş eğitim kuruluşları tarafından düzenlenmekte olup, eğitimlerin yapılacağı şehirler bu kuruluşlar tarafından belirlenmektedir. Sınavlar ise, belgelendirme kuruluşlarının belirlediği şehirlerde gerçekleştirilecektir.
Eğitim ve sınavların yerleri, eğitim veya belgelendirme kuruluşlarının planlamalarına göre farklılık gösterebilir. Bu süreç, Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması (KKDİK) Yönetmeliği kapsamında belirlenen kurallara uygun şekilde yürütülmektedir.
Kimyasal Değerlendirme Uzmanı Eğitimleri ve Sınavları Hangi Şehirlerde Yapılacak?
Kimyasal Değerlendirme Uzmanı (KDU) Olarak Kendi Firmamın Kimyasalını Gizli Kaydetmek İçin Nasıl Bir Yol İzlerim?
Eğer bir maddenin kaydının, firma adı görünmeden Kimyasal Kayıt Sistemi (KKS) üzerinden yapılması isteniyorsa, bu işlem için bir üçüncü taraf temsilci atanmalıdır. Firma, belirlediği üçüncü taraf temsilci aracılığıyla kayıtlarını gerçekleştirebilir.
Bu yöntem, ticari sırların korunması ve hassas bilgilerin gizliliğinin sağlanması amacıyla KKDİK (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Yönetmeliği) kapsamında sunulan bir seçenektir. Böylece firma, yasal gereklilikleri yerine getirirken bilgilerini gizli tutabilir.
Kayıt dosyaları, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına sunulabilir. Bu tarih, Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması (KKDİK) Yönetmeliği kapsamında belirlenmiştir.
İlgili dosyaların zamanında ve eksiksiz olarak hazırlanması, yasal gerekliliklere uyum sağlamak ve süreçlerin sorunsuz ilerlemesi açısından büyük önem taşır.